Güzelliğine öyle güzel ki
Baharı başka,güzü başka,yazı başka
–
Söyledi mi öyle söyler ki
Şarkısı başka,türküsü başka,sazı başka
–
Baktı mı öyle bakar ki
Gülüşü başka,işvesi başka,nazı başka
–
Sevdi mi öyle sever ki
Anası başka,bacısı başka,kızı başka
–
1972/Zonguldak-Devrek-Hacımusa köyü-Necmi MOLA
Sitem
Yüreğim yaşarken
Yalnızlığın büyük acısını
Dudaklarım mırıldanır
“O ağacın altı” şarkısını
–
Tanrım yok isyanım
Verdiğin acılara
Benim sitemim sadece
Söylenmemiş duygulara
Ve yaşanmamış arzulara
Necmi MOLA -1998
Artema
Unutmak için içiyorum
İçtikçe hatırlıyorum
Hatırladıkça içiyorum
Ben bunu hep yapıyorum.
Necmi MOLA
Bir Zamanlar
Of aman biz o zaman
Kim bilir acaba neydik?
Gökyüzünde kahraman,
Yeryüzünde ise serseriydik
–
Ne masallar süslerdi düşlerimizi
Hayal ve sevda denizinde
Bıkmadan yol alırdık
Ve sonuçta nokta kadar
Sevgiye muhtaç kalırdık
–
Yuvaların yıkıldığı
Sabah mahmurluklarında
Yapamazdık yatağımızı,
Yumrukların sıkıldığı
Merdiven boşluklarında
Bağlayamazdık ayakkabımızı
–
Ama gel gör ki
Birden tanrıya kafa tutar
Uşaklardan duyduğumuzu
Ustalara satar
Her gün düzeni bozar
Ve her gün dünyayı
Yeniden kurardık
–
Of aman biz o zaman
Kim bilir acaba neydik?
Gökyüzünde kahraman,
Yeryüzünde ise serseriydik
Özlemek
Hanidir özledim
Şöyle bir göl kenarında
Ürkek bir kurbağanın
Birden suya atlayışını
–
Hanidir görmedim
Yorgun bir günün ardından
Kızıllaşmış güneşin
Yavaştan yavaştan batışını
–
Özlemez olur muyum hiç
İlk sevgiyle kalbin
Gümbür gümbür atışını
–
Ve ilk sevgilinin
Öylesine mahzun,
Öylesine mahcup
Kollarımda yatışını
Poker
Ortaya koydum
Tüm geleceğimi
Üstelik elim de iyiydi
Kare as’a karşılık
Onda olsa olsa üç yediliydi.
–
Eller açıldı,kartlar görüldü
Ve beş benzemezin
Kare as’ı geçtiği gün o gündü.
İnsanlar
Ey insanlar
şaşıyorum hepinize
ve de en çok
yok yere üzülüp
yok yere sevinmenize
–
kahroluyorsunuz
çoğunuz
tuttuğunuz takım yenilince
sevinçten uçuyorsunuz
bir de ellibirde
ikinci jokeri çekince
Necmi Mola
Gide Gide
ve sonra
arkada bıraktıklarım
hayallerimin değişmezi,
hayatımın vazgeçilmezi
sevmek ne kelime
ve adeta taptığım
ama lakin ne kendimi
ne de derdimi anlatamadığım
biricik karım
–
artık eskisi gibi
doya doya kucaklayamadığım
oğullarım,çocuklarım
–
ne hoş olurdu
hayatın her anını
keyfini çıkararak yaşamak
ve yıllara
meydan okuyarak yaşlanmak
her halde çok zor olmalı
mevsimlik bir hevesten
ömürlük bir aşk yaratmak
25.03.2005/Necmi Mola
Belirsizlikler – Bilinmezlikler
konuşabilmeyi isterdim
olabildiğince
rahat ve ortadan
sus…yeter…kes…tamam…ların
duvarlarına çarpmadan
–
anlatabilmeyi isterdim
yani o tarifsiz anı
yüzünüze biraz gölge düştüğünde
bizim dünyamızın karardığını
–
bilinmesini isterdim
hayatın sadece
ya hep, ya hiçten
ve renklerin de
sadece siyah ve bayazdan
ibaret olmadığını
ve insanların da
ya bendensin ya da karşımdasın
şeklinde sınıflanmadığını
–
pek anlamak istemeyiz ama
herkes kendisinin yargıcıdır
ve de hep böyle olmalıdır
ve herkesin celladı kendi içindedir
ve herkes
kendi cehennemini
kendi yaratır.
08.03.2005/Necmi MOLA
Altın Öğütler
1- Beynine ve bedenine sahip ve hakim ol. Onları ihtiyacı olan şeylerden uzak tutma. Onların ihtiyacı olan ve onlara zarar veren şeylerden uzak dur. Aynı şeyi zamana ve mekana hakim olma ile ilgili olarak da söylenebilir.
2-Hesabını-kitabını iyi yap. Bilinmelidir ki hayat bügünden ve bugündekilerden ibaret değildir. İnsanların arzuladıkları kadar erteleyebildikleri ve vazgeçebildiklerinin de çok önemli olduğu unutulmamalıdır. Yine herkes bilir ki istek ve arzular sınırsızdır ama imkanlar sınırlıdır.
3-Hayatta sadece kendimizi iyi hissettiren şeyleri yapmamız kadar, başkalarının da kendisini iyi hissettirecek şeyler yapmamız gerektiği unutulmamalıdır.