BİRAZ DA KİTAP / ÇALINAN DİKKAT

Bu yazıda tanıtacağım “ÇALINAN DİKKAT” kitabının yazarı Johann Hari. Yazarın sizlere tanıdık geleceğini umuyorum. Aynı yazarın okuyucuyu depresyonu tanıma ve mücadele konusunda yolculuk yapmaya çıkaran “Kaybolan Bağlar” kitabı ile ilgili cümlelerimi blogumun geçmiş sayfalarında bulabilirsiniz.

İnsanın odaklanamama durumu ile ilgili çok geniş kapsamlı incelemeler yapan, ilgili kişilerce sayısız görüşme gerçekleştiren yazar önceleri bunun bireyin kendisi ile ilgili bir durum olarak kabul etmiş ancak konuyu daha derinliğine araştırdıkça daha farklı ve kapsamlı nedenlere ulaşmış.

Bireysel çabaların sorunu çözmede bir yere kadar etkili olduğunu vurgulayan yazar, dikkati bizden çalan kuvvetlerle kolektif olarak yüzleşip onların değişime zorlanması gerektiğini belirtiyor. Yani dikkatimizi ateşe veren kuvvetlerle mücadele edip yerlerine iyileşmeye yardımcı olacak kuvvetleri geçirmek şeklinde bir yol haritasını işaret ediyor.

Devamı için tıklayın “BİRAZ DA KİTAP / ÇALINAN DİKKAT”

BİRAZ DA KİTAP / PÜRDİKKAT

Çok bilindik olan bu dikkat konusu emeklilik öncesi eğitim sektöründe görevimizi yürütürken daha çok çocuklara has bir durum gibi gelirdi bizlere. Çocuklarımızın ilgileri neden bu kadar dağınık? Bir ders saati süresi içinde onları daha fazla nasıl odaklayabiliriz? Motivasyon düşüklüğünün nedenleri neler olabilir? Dikkat eksikliği durumlarının nedenleri neler olabilir? DEHB (Dikkat eksikliği ve hiperaktivite) konusunda neler biliyoruz? gibi sorular hep zihnimizi meşgul eder ve bunlara yönelik olarak paylaşımlarda bulunduk.

Yetişkinlerinde bu konuda bazı sıkıntılarının olacağını doğrusu pek düşünemiyordum o zamanlar. Ancak yukarıda sözünü ettiğim ve bundan sonraki yazımda tanıtımını yapacağım iki kitabı okuyunca içimden “Biz ölmüşüz de ağlayanımız yok” diyesim geldi. Hani o meşhur kurbağanın içinde bulunduğu su dolu kabın ısısını yavaş yavaş arttırdığımızda zavallı hayvanın farkında olmadan haşlanması gibi bir durum yani.

Önce “PÜR DİKKAT” kitabından başlayalım. Cal Newport tarafından yazılan bu kitap bana çok sevgili akrabamız ailemizin doktoru danışmanımız dostumuz çok değerli Nörolog Gülüstü Salur kardeşimiz tarafından kazandırıldı. Araya göz ameliyatım girince biraz gecikerek bitirebildim. Öncelikle kendisine teşekkür ederim.

Devamı için tıklayın “BİRAZ DA KİTAP / PÜRDİKKAT”

SAĞLIK OLSUN / 2

Bundan yaklaşık bir yıl kadar önce “SAĞLIK OLSUN” başlığı ile bir yazı yazdığımI takipçilerim hatırlayacaktır. İlk cerrahi müdahale deneyimi ile ilgili yaşayışı konu ediyordu o yazım. Bu yıl da yine Antalya’da alışılmış günlerimizi yaşarken uzaktaki levhaları, televizyon ekranındaki alt yazıları okurken zorlanmaya başladığımı hissedince uzun yıllardır olmadığım göz muayenesinin sırası geldiğini düşündüm. Kanaatimce gözlük camlarının numaraları değişmiş olmalı ve onları değiştirmekle işi hallederiz düşüncesi hakimdi bende. Fakat muayene başlayınca işin rengi değişti.

Gösterilen orta büyüklükteki harfleri bile sanki buzlu camın arkasındaymış gibi okumakta güçlük çekiyordum. Doktor da fazla denemeye gerek görmeden “Epey zamandır gözlerinizi kontrol ettirmemiş olacaksınız, her ikisinde de katarakt var ve bu cam değiştirmekle olacak gibi değil. Bunun tek çaresi de ameliyattır.” dedi. Arkasından da: “Düşünün, burada da başka bir yerde de bunu gerçekleştirebilirsiniz” diye ekledi. Kendisinden ameliyat sırasında kullanılacak mercek çeşitleri ve bunların maliyetleri ile ilgili bilgi de aldık.

Devamı için tıklayın “SAĞLIK OLSUN / 2”

BİRAZ DA KİTAP / ALBATROS

1934 yılında kaybettiğimiz şair Cenap Şahabettin tarafından söylendiği ileri sürülen “Tıbbiyeden her şey çıkar arada bir de doktor çıkar” deyişini hepimiz duymuşuzdur. Kendisi de Cildiye hekimi olan şairin bu sözleri bakış açısına göre farklı şekillerde değerlendirilebilir. Bazılarınca doktorların liyakati, mesleki ehliyetleri için söylendiğini düşünür, bazıları da tıbbiye mezunları hekimlik mesleğinde olduğu kadar diğer alanlarda da hekimlikleri kadar yetkin olduğunu anlatan bir ifade olarak değerlendirir. Ben de ikinci değerlendirmeyi kendime daha yakın buluyorum. Dünyada ve ülkemizde kendileri tıbbiye çıkışlı oldukları halde hekimlik dışında edebiyat, müzik ve devlet idaresi gibi birçok alanda başarılı olmuş kişiler vardır.

Tanıtımını yapacağım “ALBATROS” isimli hikâye kitabı da kendisi bir hekim olan Meltem Demir tarafından yazılmış. Niçin bu adı koyduğunu ilk satırlarda güzelce açıklamış. Kitabın içinde birbirinden güzel 21 tane hikâye mevcut. Kullandığı dil son derece samimi sahici ve akıcı bir özellik taşıyor. Okuyucunun sayfalarda ilerlerken her bir satırında kendi duygularından düşüncelerinden ve yaşanmışlıklarından parçalar bulabileceği “Sanki beni, bizim oraları anlatmış” diyebileceği hikayeler bunlar. Ben okurken keyif aldım. Sanki bir Ömer Seyfettin, bir Sait Faik esintisi ve keyfi yaşadığımı söyleyebilirim. Her biri ayrı kıymette olan bu hikayedeki satırların arka planında en az onlar kadar kıymetli bir çaba da var ki ondan söz etmemek haksızlık olur.

Devamı için tıklayın “BİRAZ DA KİTAP / ALBATROS”