1934 yılında kaybettiğimiz şair Cenap Şahabettin tarafından söylendiği ileri sürülen “Tıbbiyeden her şey çıkar arada bir de doktor çıkar” deyişini hepimiz duymuşuzdur. Kendisi de Cildiye hekimi olan şairin bu sözleri bakış açısına göre farklı şekillerde değerlendirilebilir. Bazılarınca doktorların liyakati, mesleki ehliyetleri için söylendiğini düşünür, bazıları da tıbbiye mezunları hekimlik mesleğinde olduğu kadar diğer alanlarda da hekimlikleri kadar yetkin olduğunu anlatan bir ifade olarak değerlendirir. Ben de ikinci değerlendirmeyi kendime daha yakın buluyorum. Dünyada ve ülkemizde kendileri tıbbiye çıkışlı oldukları halde hekimlik dışında edebiyat, müzik ve devlet idaresi gibi birçok alanda başarılı olmuş kişiler vardır.
Tanıtımını yapacağım “ALBATROS” isimli hikâye kitabı da kendisi bir hekim olan Meltem Demir tarafından yazılmış. Niçin bu adı koyduğunu ilk satırlarda güzelce açıklamış. Kitabın içinde birbirinden güzel 21 tane hikâye mevcut. Kullandığı dil son derece samimi sahici ve akıcı bir özellik taşıyor. Okuyucunun sayfalarda ilerlerken her bir satırında kendi duygularından düşüncelerinden ve yaşanmışlıklarından parçalar bulabileceği “Sanki beni, bizim oraları anlatmış” diyebileceği hikayeler bunlar. Ben okurken keyif aldım. Sanki bir Ömer Seyfettin, bir Sait Faik esintisi ve keyfi yaşadığımı söyleyebilirim. Her biri ayrı kıymette olan bu hikayedeki satırların arka planında en az onlar kadar kıymetli bir çaba da var ki ondan söz etmemek haksızlık olur.
Meltem Demir’in hekimlik dışında tenis ve yüzme başta olmak üzere sportif yönü olduğunu, tiyatro, drama ve yazarlık eğitimleri aldığını, öykülerinin bazı dergilerde yayınlandığını, çocuk gelinler ve kadına şiddet ile ilgili sosyal sorumluluk projelerinde yer aldığını öğreniyoruz kitabın ilk sayfasından. “On parmağında on hüner” deyimi herhalde böylesi durumlar için söylenmiş olmalı.
Önsözü okuduğumuzda Meltem Demir’in hazin de olsa hikayelerinin bir başka bir işlevini öğreniyoruz. 6 Şubat depremi ile hayatını kaybeden çok sevdiği doktor arkadaşı Ebru Deniz’in adını yaşatmak istiyor hikayeleri ile. Hatay’da yapılacak bir okul kütüphanesine onun adını vererek, kitabının satışlarından kazandığını bu amaç için değerlendirmek için yola çıkıyor. Antalya’da oğlum aracılığı ile kitabını okuma fırsatı bulduğum sayın Meltem Demir’in bu çabasında yalnız olmadığını hissettirmenin herkesin borcu olduğunu düşünüyorum.