Kırk yılın ardından
kravatsız bir boyun ile
hilesiz hurdasız bir oyun istiyorum.
–
Galata köprüsünde
küçücük iskemleme oturarak
ve yüzlerce oltanın arasına karışarak
balık tutmak istiyorum
–
Birden
kendimi bulmak istiyorum
sahaflar çarşısında
ve kaybolmak istiyorum
tozlu kitaplar arasında
–
Namaza durmak istiyorum bir Cuma vakti
Süleymaniye’de ya da Sultanahmet’te
tarifsiz bir huşu içinde
İstiklal caddesinde yürümek istiyorum
elimde evrak dolu çanta olmadan
ve serserice ıslık çalarak
ya da eski bir şarkıyı mırıldanarak
son derece amaçsız biçimde
Küfretmek istiyorum
hem de ağız dolusu
riyaya,bencilliğe,çıkarcılığa
ait ve sahip olan herşeye ve herkese
Şükretmek istiyorum
yalnız ve sadece aldığım nefese
–
Sinemaya gitmek istiyorum
filmin ne olduğuna bile bakmadan
karanlık salonda mısır gevreği yemek istiyorum
en büyüğünden hemde
hiç hesap kitap yapmadan
–
Güvercinlere yem vermek istiyorum
Bayazıt meydanında
çırpınanan kanatlar arasında
oradan bırakarak kendimi
Mahmutpaşadan Eminönü’ne doğru
balık ekmek yemek istiyorum
bir öğleden sonrasında
–
Fırlayarak özgürce sokağa
yaz yağmurlarında ıslanmak istiyorum
hem de tepeden tırnağa
kucak açmak istiyorum
kaz dağlarının zeytinliklerine
ve kulaç atmak istiyorum
Egenin ve körfezin serinliklerine
Necmi MOLA/24.11.2009/ Bakırköy