ARADA BİR İSTANBUL / MARMARA FORUM AVM AÇILDI

Veli efendi hipodromunun hemen çapraz karşısına gelen büyük arazi üzerinde bundan birkaç yıl önce hafriyat çalışmaları başladığında ne olacağını hep merak ediyorduk. Günlerce süren bu çalışmalardan sonra  bir ara sanki bir bekleme dönemi yaşandı. Bu sıralarda burada ne olacağına dair bir sürü de söylenti yayılmıştı. Ancak daha sonra hummalı bir inşaat faaliyeti başladığında burada Marmara … Continue reading "ARADA BİR İSTANBUL / MARMARA FORUM AVM AÇILDI"

BÜYÜKLERE MASALLAR(3)/ DARBE YAPILMIŞ MI NE ?

Bir varmış bir yokmuş Memleketin birinde yapılan darbelerden de yapılamayan darbelerden de hep yarar gören ve hepsinden de yüzünün akı ile çıkanlar da varmış, Bütün bu yaşananlara bakıp bunun başka bir yolunun olabileceğini de düşünmekteymişler. Eğer amaç ele geçirmek, hakim olmak ve hükmetmekse   öyle davulla zurnayla türkü ile marşla değil de çok daha derinden ve … Continue reading "BÜYÜKLERE MASALLAR(3)/ DARBE YAPILMIŞ MI NE ?"

BÜYÜKLERE MASALLAR(2)/ YAPILMAYAN DARBELER

Bir varmış bir yokmuş. Darbe yapma ve darbe yeme tutkusu ile yanıp tutuşan insanların yaşadığı bir ülkede zaman içinde birileri bazı şeylerin değişmeye başladığını fark etmiş. Dış konjuktür, değişen ve artan iletişim kanalları  darbe yapmayı zor hale getirmeye başlamış. Darbe yapmanın son derece zor  hatta imkansız olduğunu gören bazı kişiler darbe planı yapmak yerine darbe … Continue reading "BÜYÜKLERE MASALLAR(2)/ YAPILMAYAN DARBELER"

BÜYÜKLERE MASALLAR(1)/ YAPILAN DARBELER

Bir varmış bir yokmuş. Memleketin birinde bir garip insanlar yaşarmış. Bu insanlar  darbe yapmaktan ve darbe yemekten  müthiş keyif almaktaymış. Bugünün diliyle sado-mazoşizm gibi bir şey yani. Bir ur gibi genlerine yerleşmiş adeta periyodik aralıklarla yaşadıkları ve yaşattıkları bu oyun. Devr-i saltanat zamanında yeniçerilerin kazan kaldırması ya da padişahların halledilmesi biçiminde başlamışlar bu işe. Ahali … Continue reading "BÜYÜKLERE MASALLAR(1)/ YAPILAN DARBELER"

YAZMAK ÜZERİNE

Bizim İlkokulu ve ortaokulu okuduğumuz yıllarda  şu sıralarda Sosyal Bilgiler başlığı altında okutulan dersler tarih,coğrafya, ve yurttaşlık bilgisi dersleri adları altında  ayrı dersler olarak okutulurdu. Ve bize tarih dersinde ilk olarak öğretilen de “Tarih” sözcüğünün tanımı idi. Ta o yıllardan“Geçmişte yaşayan insan topluluklarının faaliyetlerini YER VE ZAMAN bildirerek….”  şeklindeki tanımı belleğimin bir kenarında saklı durmaktadır. … Continue reading "YAZMAK ÜZERİNE"

ASLINDE HERKES BİRBİRİNE BENZER

Zaman zaman kendimizi eleştirirken kantarın topuzunu biraz fazla mı kaçırıyoruz. diye de düşünmüyor değilim. Bir yandan kendi insanımızın yetersizliğini abartırken  diğer yandan başkalarını yüceltmek uğruna “ Bizim insanımız böyle işte…oysa Avrupa’da böyle mi şekerim” diye başlayıp daha sonra da: “Ben Paris’teyken ben Londra’dayken” diye  devam eden geyik muhabbetlerinde bunun izlerini görmekteyiz.Oysa insan her yerde insan. … Continue reading "ASLINDE HERKES BİRBİRİNE BENZER"

BİZ BİZE BENZERİZ

“Siirt’te son 3 günde biri 7, diğeri 17 yaşındaki iki kız çocuğuna ayrı ayrı cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla gözaltına alınan Siirt Yoksullukla Mücadele Derneği (SİYDER) eski Başkanı M.T. ile Z.B. adliyeye sevkedildi. Cinsel istismar zanlısı M.T.’nin kentte cinsel istismarları protesto etmek için düzenlenen gösterilere katıldığı ortaya çıktı.” Aynen böyleydi Hürriyetin 19.02.2011 tarihli internet gazetesinden okuduğum … Continue reading "BİZ BİZE BENZERİZ"

BEN MÜFETTİŞKEN / OKUMAYI SÖKMEK

Müfettişlik yıllarında sınırlı zaman içinde işi sonuçlandırmak adına herkesin kendine özgü yöntemler geliştirdiğini daha önce açıklamıştım sanıyorum. Bu konularda herkesin birbirinden öğreneceği şeyler de oluyordu. Bu konularda tanımaktan ve birlikte çalışmaktan son derce keyif aldığım ve yararlandığım arkadaşlarım olmuştu mesleki yaşamımda. Aşağıda anlatacağım durum çok sevdiğim Denizli ilinden İsmail Aydoğdu adlı bir ağabeyimizden aktarılmıştır.  Sağ … Continue reading "BEN MÜFETTİŞKEN / OKUMAYI SÖKMEK"

BEN MÜFETTİŞKEN / KAÇAR KAÇAR SAYAYIM ?

Uzun yıllar Anadolu’nun en ücra köylerinde görevimizi yürütmekteyken birçok ilginç anılarımız olmuştur. Bunları arkadaş veya dost meclislerinde dillendirirken “Hocam bunları yazsanız” biçimindeki önerileri de doğrusunu söylemek gerekirse pek ciddiye almamıştım. Ama emekli olunca, bir de büyük oğlumun zorlaması ile blogumuz da oluşunca artık şifahi anlayıştan uzaklaşmamız gerektiğine karar verdim. Anadolu’da teftişe gittiğimiz köylerin çoğu tek … Continue reading "BEN MÜFETTİŞKEN / KAÇAR KAÇAR SAYAYIM ?"

BEN MÜFETTİŞKEN / GÖRÜNTÜ VE İÇERİK

Eskilerin şekil ve muhteva bu günün diliyle öz ve biçim arasındaki ilişki hep tartışılmıştır. Ben de daha çok “şekil özü yansıtır” diyenler arasında saymışımdır kendimi hep. Günlük yaşamda da bir çok insan birçok konudaki kanaatini görünüşe göre verir ve daha sonra da bunu doğrulayıcı argümanları bulmaya çalışır. Uzun yıllar yaptığım müfettişlik yıllarında da bunu gözlemleme … Continue reading "BEN MÜFETTİŞKEN / GÖRÜNTÜ VE İÇERİK"