KAR HELVASI

Gün geçmiyor ki ülkemizde-hem de üst düzey- kişiler ve kurumlar arasında bir garabet yaşanmasın. En son da bu Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yaşandı. Düşünebiliyor musunuz cümle alemin tüm sorunlarını çözeceğine inandıkları bu kurumlar bizatihi sorunun kendisi oluyor bir anda. Galiba Moliere’in bir oyununda olduğunu sandığım “Mahkemeleri mahkemeye vereceğim” şeklindeki replik gerçek oluyor gibi. Bunun böyle olmasını istemiş ya da tahmin etmiş gibi Sayın Cumhurbaşkanı ve iktidar kanadı Yargıtaydan yana tavrını koydu ve hemen konuyu daha önce de bahsettiğim ipe un serme soslu tavşana bak görünümlü anayasa değişikliğine getirdi. Referandumlu referandumsuz onlarca maddesi kendi istediği doğrultuda değişen bu anayasadan -kendi yaptığı halde beğenmediğini söyleyen Nasrettin hocanın kar helvası gibi- yine iktidar kanadının şikayetçi olması ne kadar garip.

Bütün bu garabetler zincirine yıllardır sistemin omurgası diye pazarlanan seçilme çıtasını 50+1 olarak belirleyen düzenlemeden şikayetler de eklendi. Şark kurnazlığı içinde “En fazla oyu alan seçilsin ve fazla yorulmadan bu iş olsun bitsin” şeklindeki temelsiz bir söylem dillendirilir oldu. Mesela bu durumda seçime on aday katılsa, her biri yüzde on civarında oy alsa, bir tanesi de yüzde on bir alsa o seçilmiş sayılacak bu mantığa göre. Temsilde adaletmiş, demokratik meşruiyetmiş hiç önemli değil, yeter ki yüzde on biri bizim adayımız alsın. Her sıkıntıda olduğu gibi buna da adres olarak anayasa değişikliği gösterildi.

Askerlik hizmetini yapanlar hatırlayacaktır. Şimdilerde bedelli askerlik, sözleşmeli askerlik falan olduğu için hala böyle midir bilmiyorum. Arkadaşlar arasında her gün müthiş balonlar uçar. Bu muhabbetlerin en başta geleni erken terhistir. Muhakkak birinin Genelkurmayda çok yakın bir akrabası vardır ve ondan duyar bu tür haberleri. Daha sonra askerliğin derin analizleri ile sürer bu konuşmalar. Arkadaşın biri bir filozof edası ile “Askerlik mantığın bittiği yerde başlar” gibi sözlerle derin söylemiyle kuyuya bir taş atar. Bir başkası ise “Benim enişteden duydum. Askerlik yaparken alaya yemek pişirilen kazan yemeği yaktığı için askeri mahkemede yargılanmış ve bir haftalık hapis cezasına çarptırılmış” şeklindeki hikâyeyi ballandıra ballandıra anlatır. Bundan aşağı kalmak istemeyen başka birisi, “Ben bir yerde okudum alayın bahçesinde yağlı boya yapılan bir banka kimse oturmasın diye nöbet yazmışlar. Boya kuruduktan sonra yıllarca bank nöbeti devam etmiş, hatta benim kayınço da orada nöbet tutmuş” diyerek balonun biraz daha şişmesine yardımcı olur. Laf lafı açar konu ast üst ilişkilerine gelir. Hiçbir şey okumadan engin mevzuat bilgisi olan biri hemen söz alır ve “Bu konudaki kanunu ben biliyorum: Madde 1 Askerlikte üst daima haklıdır. Madde 2 Astın haklı olduğu durumlarda birinci madde geçerlidir.” der işte böyle günler gülüşerek şakalaşarak geçer gider.

Bütün bunlar neden aklıma geldi derseniz. Yerim dar oynayamıyorum anayasayı değiştirmek lazım diyen iktidar cenahının bu isteğinin ciddiye alınacak tarafı olduğunu sanmıyorum. Ama yine de ben bu tartışmaları sonlandıracak dahiyane ve mucizevi bir teklif yapmak istiyorum. Bu çok net, çok kısa ve bundan sonra bu konunun tartışılmasına kesinlikle fırsat vermeyecek bir teklif. Bu teklif toplam üç maddeden oluşuyor. İster anayasanın bütün maddeleri lağvedilerek bu mucize üç maddeyi kabul edebiliriz, ya da mevcut anayasanın sonuna bu maddeleri ekleyebiliriz. Sizleri daha fazla merakta bırakmamak için teklifimi hemen yazıyorum.

Anayasa değişikliği:
Madde 1. Her hal ve durumda Cumhurbaşkanı haklıdır. Beyanları ve kararları kanun niteliğinde olup denetlenmez, itiraz ve temyiz edilemez.
Madde 2. Diğer kişi ve grupların haklı olduğu durumlarda 1. madde geçerlidir.
Madde 3. Bu maddeler sadece Cumhurbaşkanı görevde olduğu süre için geçerlidir.

Nasıl size de ilaç gibi geldi bu değişiklik değil mi?

Tagged: Tags

One thought to “KAR HELVASI”

  1. Güleyim mi ağlayayım mı, Türkiye Cumhuriyeti ne halde ? Önerilerin acı bir ilaç gibi değil, zaten bu ilaçla çoktan tanıştı bu ülke, mevcutun ilanından başka bir şey olmaz anayasa değişikliği öyle değil mi?

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *