SEN/BEN VE ÖTEKİ BEN’LER(2)

SEN- Hemen televizyonu aç. Başka şey bildiğin yok. Televizyondaki haberler benden daha mı kıymetli yoksa? Bana söyleyecek ya da bizim konuşacak hiçbir şeyimiz kalmadı mı?…/Aç bari şu televizyonu sen nasılsa bir şey konuşmazsın bari bir dizi falan izleyelim. Dur Muhteşem yüzyıl varmış onu izleyelim madem…bak gördün mü Kanuni Sultan Süleyman Hürrem’e, Sadrazam Pargalı Damat İbrahim … Continue reading "SEN/BEN VE ÖTEKİ BEN’LER(2)"

SEN/BEN VE ÖTEKİ BEN’LER(1)

SEN-Anladım ki ben hasta olduğum zaman çok daha hassas ve kırılgan oluyorum. Benimle ilgilenilsin istiyorum. Doktora götürülmek için ısrar edilmesini bekliyorum, halbuki ben sağlamken böylemi idim? Sen de benimle hasta olduğumda  pek ilgilenmiyorsun gibime geliyor. Belki de hasta olduğum için beni sevmiyorsun bile…. 1.BEN(Normal Ben)– Hastalık elbette iyi bir şey değil. İnsanı değiştirmesi de gayet … Continue reading "SEN/BEN VE ÖTEKİ BEN’LER(1)"

SIRADIŞI YA DA FARKLI OLANLAR(2)

Abdullah Çakmak bizim dünyamıza çok özel bir isim olan teyzemizin kızı Şükran ablamızın eşi olarak girdi. Ondan sonra da adı “Aptulla enişte” ya da sadece “Enişte” olarak geçecekti. Ne var ki o bizim dünyamızda sıradan bir kelime ya da akraba kavramının çok ötesinde bir anlama sahipti. Sanki hep varmış duygusu yerleşmişti yüreklerimize. Öğrencilik yıllarımızda  tatil … Continue reading "SIRADIŞI YA DA FARKLI OLANLAR(2)"

SIRA DIŞI YA DA FARKLI OLANLAR(1)

Zaman zaman insanları, hayatlarını ve birtakım özelliklerini gözlemlediğimde belki benim gibilerin de içinde bulunduğu büyük bir çoğunluğun çok bildik ve sıradan bir hayatı sürdürdüğünü düşünmüşümdür. Yani sabah belli saatte kalkıp kahvaltı dahil üç öğün gıda almak, işe gitmek, işten dönmek, taksitleri, faturaları ödemek,veli toplantılarına, bayram ziyaretlerine gitmek gibi sıralayacağımız bir çok işi ufak tefek farklılıklarla … Continue reading "SIRA DIŞI YA DA FARKLI OLANLAR(1)"

ALTINOLUK’TA BAHARI YENİDEN YAŞAMAK

Yurt genelinde olduğu gibi Altınoluk’a da bu yıl bahar galiba biraz gecikmeli olarak gelecek. Mayısın ilk haftası geçmesine rağmen hala havalar bir türlü ısınmadı  diye yakınırken nihayet takvimlerin 8 Mayısı gösterdiği bu gün güneş kendini göstermeye,sıcaklığı ile insanların giysilerini yavaş yavaş inceltmeye başladı. Güneşin bu cömertliği karşısında eşimle birlikte biraz deniz kıyısında biraz da yeşillikler … Continue reading "ALTINOLUK’TA BAHARI YENİDEN YAŞAMAK"

BİR KRİZİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ(2)

“BİR KRİZİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ(1)” yazısının üzerinden daha 24 saat geçmeden abdala malum olurmuş misali aklıma gelen başıma geldi.”Sümeyye Erdoğan O geceyi anlattı” başlığı ile verilen haberde bu defa hanım kızımız facebookta yayınladığı mektupta güya konuya açıklık gösteriyor. Demek kalp kalbe karşı imiş ki benim önceki yazımın sonundaki öngörüme paralel olarak konuyu döndürüp dolaştırıp türbana/ başörtüsüne bağlayıveriyor. … Continue reading "BİR KRİZİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ(2)"

BİR KRİZİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ(1)

10 Nisan sabahı internet gazetelerinde sörf yaparken “Sümeyye Krizi” başlığı taşıyan haber dikkatimi çekti.Tıklayıp ayrıntısına girince değerli başbakanımızın kızı Sümeyye hanım Ankara’da devlet tiyatrosunun bir oyununu izlemekteyken oyuncuların müstehcenlik içeren hareketler yaptığı, ya da oyunculardan biriyle Sümeyye Erdoğan’ın göz göze gelmesi; oyuncunun bu sırada, ‘ne haber’ anlamıyla yapılan göz işareti yapması nedeni ile salonu terk … Continue reading "BİR KRİZİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ(1)"

ARADA BİR İSTANBUL / GÜZEL BİR BAHAR BULUŞMASI

Güftesi Hayri Mumcu’ya, bestesi Gültekin Çeki’ye ait rast makamındaki “Unutulmuş birer birer, eski dostlar eski dostlar” şarkısını daha fazla dillendirdiğimiz şu sıralarda “Aman unutulmasın o eski günler“ istek ve endişesini taşıyan bir grup arkadaş 6 Nisan akşamı için bir buluşma önerdiklerinde memnuniyetle kabul ettim. ”Günü ve saati gelince hemen arabama atlayıp gittim” demem gerekirdi. Ancak … Continue reading "ARADA BİR İSTANBUL / GÜZEL BİR BAHAR BULUŞMASI"

BÜYÜKLERE MASALLAR(3)/ DARBE YAPILMIŞ MI NE ?

Bir varmış bir yokmuş Memleketin birinde yapılan darbelerden de yapılamayan darbelerden de hep yarar gören ve hepsinden de yüzünün akı ile çıkanlar da varmış, Bütün bu yaşananlara bakıp bunun başka bir yolunun olabileceğini de düşünmekteymişler. Eğer amaç ele geçirmek, hakim olmak ve hükmetmekse   öyle davulla zurnayla türkü ile marşla değil de çok daha derinden ve … Continue reading "BÜYÜKLERE MASALLAR(3)/ DARBE YAPILMIŞ MI NE ?"

BÜYÜKLERE MASALLAR(2)/ YAPILMAYAN DARBELER

Bir varmış bir yokmuş. Darbe yapma ve darbe yeme tutkusu ile yanıp tutuşan insanların yaşadığı bir ülkede zaman içinde birileri bazı şeylerin değişmeye başladığını fark etmiş. Dış konjuktür, değişen ve artan iletişim kanalları  darbe yapmayı zor hale getirmeye başlamış. Darbe yapmanın son derece zor  hatta imkansız olduğunu gören bazı kişiler darbe planı yapmak yerine darbe … Continue reading "BÜYÜKLERE MASALLAR(2)/ YAPILMAYAN DARBELER"