Kıbrıs Ercan Hava alanından dönüş için uçağımızın kalkış saati 17.00 olduğundan ve bizi götürecek olan otelin aracı da bizi 16.00 da alacağından o saate kadar olan zamanı Girne içinde yürüme mesafesindeki yerleri bireysel olarak gezmeye ayırdık. Esasen yazları düzenlenen Karpaz turuna da katılmış olsaydık kıbrısın tamamını gezmiş olacaktık. Son gün gezisinin ilk durağı Girne kalesi ve onun içindeki Girne müzesi oldu.Girne kalesinin kesin inşa tarihi bilinmemekle birlikte M.S. VII. yüzyılda arap akınlarından şehri korumak için bizanslılar tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Daha sonra da Lüzinyan, Venedik, Osmanlı ve İngiliz egemenliğinde kalenin inşaatına bazı eklemeler yapıldığı edindiğimiz bilgiler arasında. kale bütünlüğü içinde kilise,zindanlar,sarnıç, batık gemi müzesi görülmeye değer bölümler arasında sayılabilir.
Vaktimizin müsait olmasından yararlanarak müzeye çok yakın olan Harup (Keçiboynuzu) ambarı ve Kıbrıs evi de yöre insanının geleneksel yaşam biçiminden kesitler sunması bakımından oldukça ilginç ve bilgilendirici bir mekan olarak zihnimizde yer etti. Bu yapıya çok yakın olan ve 1860 yılında inşa edilen Archangelos Mihail ikon müze/kilisesini ziyarete de biraz zaman ayırdık. Kilisedeki ikonlar üzerinde Ortodoks hristiyanlar tarafından çok benimsenen Hz İsa ve muhtelif azizlerin resimleri tasvir edilmektedir.
Girne içindeki gezintimizi gitme zamanımız yaklaştığı için sonlandırmak zorunda kaldık. Yolculuk öncesi öğle yemeğini Girne Öğretmen evinde yedik. Türkiye Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak çalışan kurumdan ülkemiz öğretmenlerinin rezervasyon yaptırarak yararlanabileceği bilgisi bizi sevindirdi. Yemek sonrası otelin bizim için hazırladığı araçla Ercan hava alanına ulaştık. Belirlenen saatte bize bu dört gün, üç geceyi yaşatan çocuklarımıza sevgi ve şükran duyguları ile Kıbrıs’tan ayrılmış olduk.