HONG KONG GÜNLERİ 4 / FARKLI BİR YOLCULUK

Hong Kong’a dördüncü gidişimizde farklı bir deneyim yaşadık. Burada yaşayan mahdumlarımız sağ olsunlar bu yolculukta bizim business sınıfı bir yolculuk konforu yaşamamızı sağladılar. Öteden beri hayatımızın her safhasında mütevazi ve hesaplı bir rota izlemek bizim için kalıcı bir hayat reçetesi olmuştur. Ödemesi her ne kadar bizim dışımızda gerçekleşmiş olsa da iki emekli için astronomik bir rakam olacağını düşündüğümüz bir maliyet için kaygı ve üzüntülerimizi fark eden çocuklarımız; “Kampanyalı bilet aldık ve üzerine birikmiş millerimizi de değerlendirdik, o yüzden bize fazla maliyeti olmadı” türünden cümlelerle bizi rahatlatmaya çalıştılar.

Antalya’dan başlayıp İstanbul aktarmalı olarak 19 Mart’ta başlayan bu yolculuğumuzu 20 Nisan sabahı İstanbul’a dönüş ile dört haftalık bir zaman içinde gerçekleştirdik. Uçakla yolculuk yapanlar hatırlayacaktır. Business sınıfı yolculuk yapanların ayrıcalığı daha havalimanında başlıyor. Check-in ve bavul teslim etme işlemleri için diğer yolcular uzun kuyruklar oluştururken, bu imtiyazı yaşayanlar için bu işler daha farklı bir bölümde daha kısa sürede tamamlanıyor. Biz ihtiyaç duymadık ama bu sınıfta yolculuk yapanların daha fazla ağırlıkta bagaj götürme haklarının olduğunu hemen ekleyeyim.

Normalde bagaj tesliminden sonra biletinizde belirtilen çıkış kapısına doğru yolculuğunuz başlıyor. Belirtilen çıkış kapısına geldikten sonra da oradaki bank benzeri yerlere oturarak bekleyişlerini sürdürüyor yolcular. İşte burada da business sınıfı bilet alan yolcular için farklı bir ayrıcalık daha var. Uçağın kalkış saatine kadar isterlerse “Lounge” denilen bir bölümde dinlenebiliyorlar. Buradaki oturma ortamları kapılardaki banklara göre çok daha rahat ve konforlu. Ayrıca çorbadan kahvaltılığa birçok yiyeceklerle sıcak, soğuk içeceklerden diledikleri kadar ve ücretsiz olarak yararlanabiliyorlar.

Bu sınıfta yolculuk yapanların uçağa giriş prosedürleri de farklı. Eğer uçağa körükten değil, otobüsle gidilecekse bu yolcular diğer yolcular alındıktan sonra ayrı bir araçla uçağa taşınıyor. Körükten gidilecekse de ilk sırada bilet kontrolleri yapıldıktan sonra herkesin devam ettiği körük/tünelin ucuna doğru yol çatallaşıyor ve yine kendilerine ayrılan bölüme doğrudan ulaşıyorlar.

Daha önceki yolculuklarda burada yolculuk yapanları bazan aralarından geçerken, bazan da o bölmeyi ayıran perdenin aralığından görüyorduk. Şimdi ise bu bölüme yolculuk boyunca kalıcı olarak yerleştik. Diğer kısımdakilere göre son derece geniş, rahat ve konforlu koltuklara kendimizi bırakarak bir oh çektik.

Haklarını teslim etmek gerekir ki bu bölümde de diğer bölümlerde de personelin çok iyi hizmet verdiğini söyleyebilirim. Her biri son derece samimi nazik ve kibar bir yaklaşım sergiliyor. Bu bölümde daha çok “kişiye özel” diyebileceğimiz bir yaklaşım var. Kabin görevlisinin her yolcuya kendini tanıtarak yolculuk boyunca size yardımcı olacağını belirtmesi insanın kendisini daha özel hissetmesini sağlıyor. Servis öncesi her yolcuya maşa ile getirilen sıcak havlular, özel giyimli aşçıların her bir yolcudan siparişini alması buradaki işleyişin tabldot değil alakart seviyesinde olduğunu gösteriyor. Yemek servisi için açılan masaya önce bir örtü seriliyor ve her yolcuya verdiği siparişi tek tek getiriliyor.

Yemekler yendikten sonra isteyen diğer bölümdekilere göre daha büyük ekranlı olan televizyonu açıyor. Nihayetinde uyku saati gelince koltuğun yanındaki kumandadan kendinize en rahat pozisyona getirebiliyorsunuz. Bu konuda da personel gerekli yardımı yapıyor. Biz personelin yardımı ile koltuğumuzu 180 derece yatar duruma getirdik. Yastığımız ve yorganımız geldi, çarşaflarımız serildi. Kendi yatağımızda yatıyor gibi yattık ve 11 saatlik yolculuğun uzunca bir kısmını uykuya armağan ettik. İniş saatleri yaklaşınca daha önce söndürülen kabin ışıkları yandı. İsteyen yolculara teker teker sabah kahvaltıları yine akşam yemeğindeki titizlik ve hünerle servis edilmeye başladı.

Uçak iniş yaptıktan sonra yine bu bölüm yolcuları ilk uğurlananlar oluyor. Bagaj bantlarında da bu yolcuların valizlerinin bavullarının öncelikli geldiğine de bu yolculukta tanık oldum.

İtiraf etmeliyim ki bu bizim için çok keyif verici bir deneyim oldu. Buradan edindiğim izlenim odur ki bu sadece bir yolculuk değil onun ötesinde farklı bir yaşam biçimi ve kültürü. Tabii ben bu yolculuğun keyfini sürerken bazı soruların zihnimi istilasından da kurtulamadım. Bazıları için son derece kolay ve doğal olan bu yaşanmışlıklar, bazıları için niçin ulaşılması güç hatta imkânsız olabiliyor. Bu insanları birbirinden farklı kılan ne? Bu konforu yaşayan insanlar çok mu şanslı, çok mu yetenekli, çok mu çalışkan gibi soru zincirleri cevaplanmamış olarak zihnimde yerini aldı.

Son olarak bu yolculuğu bize armağan ederek farklı dünyalarda yolculuk yapmamızı sağlayan çocuklarımız da büyük bir teşekkürü ediyor. İyi ki varlar.

Tagged: Tags

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *