BİRAZ DA KİTAP / EZBERE YAŞAYANLAR

Tanıtımını yapacağım “Ezbere Yaşayanlar” kitabı aynı zamanda bir akademisyen olan Emrah Safa Gürkan’a ait. Bloğumda daha önce de aynı yazara ait “Bunu Herkes Bilir” kitabını anlatmıştım. O kitap daha çok tarihte yanlış bildiklerimize odaklanmıştı. Daha çok tarihsel bir muhteva içeren kitaplardan farklı olarak “Ezbere Yaşayanlar” kitabında yelpaze biraz daha genişletilerek tarihle birlikte antropoloji, psikoloji, sosyoloji ve felsefe penceresinden bakışlara yer verilmiş diyebiliriz.

Konulara herkesin kafasında oluşabilecek sorulardan hareketle, “Bizim gibi olmayanlara neden tahammül gösterilmiyor? Yabancıdan ve farklıdan neden korkuyoruz? İnsanları niçin konuşma tarzına göre yargılıyor, argo kullananlara ya da aksanlı konuşanlara yukarıdan bakıyoruz? Şu rasyonalite çağında neden hediye alıyoruz ve birbirimize bir şeyler ısmarlıyoruz? Niçin dedikodu yapmaktan ve insanları ayıplamaktan vazgeçmiyoruz? Son elli yılda toplumsal alanda görünürlükleri arttığı ve birçok haklar edindikleri halde kadınlar neden erkeklerden farklı?” satırları ile okuyucunun kafasında ilk kıvılcımı ateşliyor.

Devamı için tıklayın “BİRAZ DA KİTAP / EZBERE YAŞAYANLAR”

BİRAZ DA KİTAP / BUNU HERKES BİLİR

Bu defa siz değerli okur yazarlara aynı zamanda bir akademisyen olan Emrah Safa Gürkan’ın “Bunu Herkes Bilir” kitabından bahsedeceğim. Kitap kapağının üstündeki “Tarihteki yanlış sorulara doğru cevaplar” eklemesi de daha baştan kitap içeriği hakkında merak uyandırıyor. Yazar kitabında tarihe dair günümüz toplumunun birçok kalıplarını ve ezberlerini bozacak açıklamalarda bulunuyor. Tarihsel olaylara başka pencereden bakabilmenin ön koşulunun da itaat toplumu olmaktan çıkıp sorgulayan bireyler yetiştirmekten geçtiğine dikkat çekiyor.

“Osmanlı neden geri kaldı?” sorusuna hemen herkesin kendini cevap verme yetkinliğinde hissettiğini sanıyorum. İlkokuldan bu yana aldığımız tarih bilgisi ve onun üzerine eklediğimiz diğer bilgiler ışığında en çok aklımızda kalan saraydaki kadın saltanatı, zayıf ve yetersiz sultanlar ile azgın yeniçeriler geri kalmışlığın sebebi olarak karşımıza çıkıyor. İşte yazar burada devreye girerek tarihi diğer faktörlerden ayırarak kişiler bağlamında ele almanın yanlışlığına dikkat çekerek bu sebeplerin geçersizliğinin ayrıntılı bir analizini yapıyor. Dahası sorunun başta yanlış bir soru olduğunu, doğru sorunun ise “Osmanlı niye geri kaldı?” biçiminde değil, “Avrupa/Batı nasıl ileri gitti?” biçiminde sorulması gerektiğini ileri sürüyor ve kitabın omurgasını bu ve benzeri sorular oluşturuyor. Avrupa’nın ileri gitmesindeki kültürel, ekonomik, kurumsal etkenleri açıklarken Protestan ahlakın gelişmesi, sanayi devrimine geçiş, kapitalizmin doğuşu ve bu sistemin getirdiği üretim ve tüketim ilişkilerinin detaylı açıklamasına yer veriyor.

Devamı için tıklayın “BİRAZ DA KİTAP / BUNU HERKES BİLİR”