HONG KONG GÜNLERİ 3 / KARNAVAL & HKOW

Çocukluğumuzda senenin belli günlerinde kasabamızda kurulan panayırlarda gördüm onu ilk kez. Daha sonra şehirlerdeki Lunaparklarda daha büyük ve gelişmiş olanlarına rastladım. Bahsettiğim şey çocukluğumuzun vazgeçilmez eğlence araçlarından olan dönme dolap. Harçlıklarımızdan verdiğimiz çok az para ile bu keyfi çok kısa süreliğine de olsa doyasıya yaşardık. Daha sonraki yıllarda dünyanın ve ülkemizin bazı şehirlerinde bu oyuncağın devasa olanlarını gördüm. Yükselen binaların arasındaki kentleri kuşbakışı olarak görme ve burada çekilen fotoğraflarla yaşanmışlıklar kalıcı hale getirmek imkanını vermesi bakımından bulunmaz bir fırsat sağlıyor bu araçlar. Gördüklerim arasında birinci sırayı Londra’daki London Eye (140 metre), ikinci sırayı Antalya’daki Heart of Antalya (90 metre), üçüncü sırayı da Hong Kong’taki Gözlem Çarkı’na (Hong Kong Observation Wheel – HKOW) veriyorum.

Hong Kong Gözlem Çarkı 60 metre yükseklikte olup 2014 yılında yapılan bu aygıt şehrin Central denilen bölgesinde yer alıyor. Üzerinde ziyaretçilerin gözlem yapacağı 42 adet gondol/kabin bulunan bu araca binenler iki tur karşılığı 20HKD ödemektedir. Bu büyük tekerlek Hong Kong’un iklimine ve hava koşullarına uygun olarak inşa edildiğini hemen eklemeliyim. Central’da 9 no’lu iskele ile 10 no’lu iskele arasında tesisin yer aldığı alanda yıl boyunca değişik eğlence ve etkinlikler de düzenlenmektedir. Büyüklüğü itibariyle gördüklerimin gerisinde, bir de Hong Kong’taki olağanüstü yüksek yapıların gölgesinde kalmasını biraz yadırgadığımı söyleyebilirim.

Devamı için tıklayın “HONG KONG GÜNLERİ 3 / KARNAVAL & HKOW”

ANTALYA GÜNLERİ / AKTUR PARK (Heart of Antalya)

Antalya’da geçen günlerimde vaktim olduğunca bloğuma bir şeyler eklediğimi takipçilerim umarım fark etmiştir. Bu defa da evimize yakın bir eğlence alanı (Lunapark) ile ilgili bilgileri paylaşacağım. Görkemli bir girişi olan ve üzerinde de “AKTUR PARK” yazan bu merkez Atatürk bulvarı üzerinde ve Antalya’da herkes tarafından bilinen 5M MİGROS alışveriş merkezinin tam karşısında bulunuyor. 1997 yılından beri de buradaki hizmetini sürdürüyor. Atlıkarıncadan çarpışan otolara, dönme dolaptan korku tünellerine, kırk civarında eğlence ünitesi hem yetişkinlere hem çocuklara neşeli dakikalar geçirttiği gibi bazılarında adrenalinin tavan yaptığını yaşayabiliyor ve gözlemleyebiliyorsunuz. Özellikle gece bir renk cümbüşü oluşturan bu ortamda çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin ilgi alanlarına yönelik her türlü eğlence ve etkinlik bulunuyor. Burada gezerken bir an için sevgili torunumuz Ada’yı, onun çocukluğunu, gençliğini ve buraya birlikte gelerek her bir aygıtta atacağı çığlığı düşündüm. Sonra da yetmişine gelmiş biri olarak ileriye dönük planlar yaparken, ya da beklenti içine girerken biraz temkinli olma gerçeği ile de kendimi yüzleştirdim.

Aslında bu yazının burada son bulması gerekirdi, ama bu alan ile ilgili bir son dakika, daha doğrusu son yıl gelişmesi yazıma bir paragraf daha açmamı zorunlu kıldı. Basında ve televizyonda belki izlenmiştir. “Avrupa’nın ikinci büyüklükteki dönme dolabı Antalya’da hizmete girdi” şeklinde verilen bu haberin ardından bu ünitenin 90 metre yüksekliğinde olup Çin’de imal edildiği, parçaların iki ayda gemilerle getirildiği, sekiz ayda monte edildiği bilgileri de veriliyordu. “Heart of Antalya” adı verilen, Konyaaltı’ndaki evimizden de görülebilen bu dönme dolapta her biri on kişi alan 42 klimalı kapsülün bulunduğu ve her bir turunu da 15-20 dakikada tamamladığını eklemeliyim. Ben de herkes gibi 30 TL ücret ödeyerek bindim. Antalya’nın birçok yerini kuşbakışı izleme ve görüntü alma imkânı bakımından iyi bir fırsattı gerçekten. Tabi kapsülün koyu renk camlarla kaplı olması (sanırım güneş ısısının etkisini azaltmak için) fotoğrafların istenen netlikte olmasının önünde bir engeldi sanki. Netice olarak Antalya’ya kazandırılan bu eser ile kuş bakışı şehri izleme keyfini herkese tavsiye ederim.

Bu arada Avrupa’nın ikicisi olduğu açıklaması ister istemez birincisi hangisi acaba sorusunu sorduruyor. Birincinin de kimseyi yormadan Londra’da olduğunu söyleyivereyim. Sağ olsun Londra’da küçük oğlumun yanına gittiğimizde bu dönme dolaba binme imkânını da bulmuş ve bloğumda da yazısını yazmıştım. Tabi insan ister istemez ikisini karşılaştırma ihtiyacı duyuyor. Yükseklik olarak Londra’da ki Antalya’dakinin bir buçuk katı kadar, yani Londra’yı 90 değil 140 metre kadar yüksekten izliyorsunuz. Kapsüllerin sayısı daha az ama her biri 15-20 kişi alacak büyüklükte. Bana göre en önemlisi Antalya’daki dolap düz bir zemine iki tarafta dörder çelik direk üzerine yerleşmişken, Londra’daki Thames nehrinin hemen kıyısına kurulduğundan tek taraflı iki direk ve ona destek ve güç veren çelik halatlara tutturulmuş. Yani bu statiği ile de biraz hayranlık uyandırdı bende. Londra’dakine gündüz bindiğimiz için gece durumunu izleyememiştik. Antalya’dakinin gece görüntüsün, ışıklandırmasının da müthiş olduğunu ve adeta görsel bir şölene dönüştürüldüğünü belirterek yazımı sonlandırmak istiyorum.