Bloğumu takip edenler yazılarımın içeriğinde birçok müze ziyareti yazısı okumuş olmalılar. Benim zihnimde eskiden müze kavramı çok sınırlı bir yer tutuyordu. Müze ya da müzelik dendiğinde daha çok geçmişle bağlantılı birkaç tarihi eser, kırık çanak çömlekler vb. şeyler zihnimde canlanırdı. Bir şekilde dış dünyaya açılınca müze ile ilgili etkinliklerin geçmiş bugün ve gelecek zamanı da kapsayan daha geniş bir yelpazede ele alındığını öğrendim.
Şangay’da geçtiğimiz hafta sonu çocuklarım ve torunum ile Huangpu Nehri kıyısında WEST BUND müzesine gittik. Müze giriş ücreti 118 RMB (Yuan) ancak 65 yaş üstü ziyaretçilere indirim uygulanıyor. Bizim izlediğimiz etkinlikte değişik ülkelerde sunumu gerçekleşen David Hockney’in tasarımını yaptığı, altı tematik bölümden oluşan yaklaşık bir saatlik bir sunumda –David Hockney: Bigger & Closer (not smaller and further away)– ziyaretçiler kendilerini bir başka dünyada hissediyor.
Bu iş için hazırlanan mekân son derece ilginç. İsteyen oturuyor, isteyen özel olarak tasarlanmış şezlong biçimindeki aparatlarda uzanarak müzik eşliğinde devam eden gösterinin atmosferine kendini bırakıyor. İşin daha ilginci sunuma konu olan görseller tek bir cepheye değil salonun dört duvarına ve hatta zemine bile yansıyor.
David Hockney’in altmış yıllık birikimini, emeğini yansıtan bu çalışma daha önce de Seul, Londra gibi şehirlerde sergilenmiş.
Bu çalışmanın bütününe bakıldığında sınırları zorlayan yenilik ve geleneğin kesiştiği bir bakış açısını yakalayabiliriz. Ayrıca dijital teknoloji, sanat ve yaratıcılık kavramlarının uyumlu biçimde harmanlandığı çalışma ile buluşuyor ziyaretçiler. Nihayetinde de zihinlerde uzay ve ışık algısı yeniden şekilleniyor diyebiliriz.
Baharın muhteşemliğini canlandıran animasyonlar, perspektif ile ilgili mükemmel deneyimler, zamanın akışını yakalayan kolajlar sunum içinde izleyicin hayranlığını kazanıyor diyebiliriz. Ayrıca izleyiciyi dünyanın nasıl algılandığı konusunda keşif yolculuğuna çıkıyor adeta
“Hayatı sev” olarak özetlenen David Hockney’in bakış açısının sanatına da yansıdığını görmekteyiz. Çin ve Japon resim sanatı ile Avrupa sanat geleneklerini bir araya getirdiğini ve bu yoldaki çalışmalarını sürdürmekte olduğunu da eklemekte yarar var.