Eskiden dış dünya ile ilgili kitaplar fazla ilgimi çekmezdi. Daha çok kendi ülkemin durumunu, sorunlarını anlatan kitaplar ilgi alanımı oluşturuyordu. Zaman içinde yurt dışındaki çocuklarımızı ziyaret sebebi ile dış dünyaya açılmak bize de nasip oldu. Farklı coğrafyaları, farklı toplumları tanıdıkça gördüğüm fotoğrafların arka planını da merak eder oldum. Özellikle Uzakdoğu (Çin – Hong Kong) konusundaki kitaplar daha bir ilgimi çekti. Bunları okudukça gördüklerim daha bir bütünlük kazandı. Okuduklarımdan bazılarını da blogumun kitap kritik bölümünde tanıtımını yapmıştım. (ÇİN-Küreselleşme Yolunda, HONG KONG-Nasıl Başardılar, HONG KONG-İSTANBUL) Yazının başlığında ismini belirttiği kitap da gene bu konuda Cevdet Kadri Kırımlı’nın kaleme aldığı bir eser. Aşağıda bu kitapla ilgili özetlenmiş cümleleri bulacaksınız.
Bizlerin kendi ömür penceresinden baktığımızda Çin zihnimizde Mao ve sonrası olarak yer almasına karşın gerilere doğru hanedanlıklar dönemi olarak bilinen yüzlerce ve binlerce yıllık bir geçmişe sahip. Binlerce yıl bir arada yaşayıp göç almayan ve göç de vermeyen bir toplum söz konusu. Çin’in zihniyetini şekillendiren üç kavram Tianxia, Konfüçyüs ve Taocu düşüncedir. Bunlar otoriter bir yönetim için de uygun kavramlar.
Devamı için tıklayın “BİRAZ DA KİTAP / ÇİN MUCİZESİNİN SONU MU?”