KORONA’LI GÜNLER – ŞARTLI TAHLİYE

Biz 65+ yurttaşlar için yaklaşık üç aydır devam etmekte olan zorunlu ev ikameti tamamen olmasa da 8 Haziran itibari ile sona erdi. Her gün saat 10.00 ile 20.00 arası artık kişiliğimizin bir parçası olan maske, sosyal mesafe ve hijyen koşullarına uymak koşulu ile istediğimiz şekilde dışarıya çıkabileceğiz. Bize tanınan bu hakkı kullanmak üzere dışarı çıktığımızda anladık ki biz bir müddet dış dünyaya da uyum sağlamakta zorlanacağız. Evde geçirilen üç ayın bizde yerleştirdiği öğrenilmiş çaresizlik zemini üzerine inşa edilen ürkeklik, çekingenlik an be an kendini ve çevresini kontrol etme hallerini adaptasyon sürecinin ilk sancıları olarak kabul edebiliriz. Ne gariptir ki sokaklara, sahillere, kafelere baktığımızda sanki güzelim ülkemde hiç bir şey yaşanmamış, ya da korkulu bir rüyaymış da rüyadan uyanılmış gibi bir durumda gördük insanları. Bu insanların hayatlarına kaldıkları yerden hatta daha bir iştahla günlük hayatlarını hiçbir tedbir ve sınırlama gereği duymadan yaşamakta olduklarını görmek beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattı.

Bu da bana çok eskilerden duyduğum bir fıkrayı hatırlattı. Fıkrayı bir yerlerden mi okudum, yoksa bir kişiden mi duydum emin değilim. Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı yıllarda Yüce Tanrıya her gün melekleri gelir Almanya savaşa girdi, İngiltere savaşa girdi, Rusya savaşa girdi diye bilgi verirlermiş. Tanrı da bu gelişmeleri sakin sakin dinlermiş. Savaş ilerledikçe yine bir gün melekler Osmanlının savaşa girdiği haberini verince Tanrı telaşla yerinden kalkmış ve birtakım hazırlıklara başlamış. Bu farklı tepkiyi gören melekler bunun sebebini sormuşlar. Tanrı da onlara “Ben Osmanlıyı ve Türkleri iyi tanırım, onlar savaşa girdilerse bana güvenip girmişlerdir. Gidip onlar için ne yapabilirim bakayım” demiş. Ben de eğer biz bu korona virüs illetinden kurtulacaksak herhalde Yüce Allah’ın inayeti ile kurtuluruz diye düşünüyorum. Bunu yapılanları küçümsemek ya da çalışmaları yetersiz bulmak anlamında söylemiyorum. Benim söz konusu ettiğim husus daha başka ve daha çok kişilerle ilgili.

Devamı için tıklayın “KORONA’LI GÜNLER – ŞARTLI TAHLİYE”

KORONA’LI GÜNLER – YENİ NORMAL

Öncelikle yazı başlığındaki “YENİ NORMAL” sözcüklerini görüp yersiz bir iyimserliğe ve umuda kapılmamanız için uyarımı yapmalıyım. “Garp cephesinde yeni bir şey yok” dersem herhalde durumu özetlemiş olurum. Dünyada ve ülkemizde gelinen son durumu özetlemekle işe başlayalım. Mayıs sonu itibari ile tüm dünyada vaka sayısı 6 milyonu aşmış durumda, hayatını kaybedenlerin sayısı da neredeyse 375 bini buldu. ABD 105 bin kayıpla yine ön sırada yer alıyor. Onun arkasından da İngiltere (38 bin kayıp), İtalya(33 bin kayıp), Brezilya (29 bin kayıp), Fransa (28 bin kayıp) gibi ülkeler geliyor. Zorunlu ikametlerle geçirilen hafta sonları, milli(19 Mayıs Gençlik Spor ve Atatürk’ü anma bayramı), ve dini (Ramazan Bayramı) bayramları yaşamış olduğumuz ülkemizde gelinen durumu da sayısal olarak özetleyecek olursak Mayıs sonunda geldiğimiz nokta vaka olarak 170 bin, can kaybı da 4.540 sayısına ulaştı. Sevindirici husus da günlük iyileşen hasta sayımız vaka sayısının altında seyretmesi. Hayatını kaybeden insanlarımızın da göreceli olarak sayılarının azalmasına rağmen konunun uzmanları işin ciddiyetinin hala devam ettiğini ısrarla belirtiyor.

Devamı için tıklayın “KORONA’LI GÜNLER – YENİ NORMAL”