“Tokat dört dağ içinde,
Gülü bardağ içinde.
Tokat’tan yar sevenin
Yüreği yağ içinde… “
Ya da
“Hey on beşli onbeşli
Tokat yolları taşlı
On beşliler geliyor
Kızların gözü yaşlı “
gibi dizelerin süslediği türkülere sahip ve aynı zamanda da eşimin memleketi olan Tokat İlimizi önceleri pek tanımazdım. İlçesi olan Reşadiye’ye İstanbul’dan, Kahramanmaraş’tan ya da Kayseri’den giderken sadece bir aktarma yeri olarak otogarını kullandığımız için tanışıklığımızın da pek derin ve köklü olduğu söylenemez.
Uzaklıkların sadece kilometrelerle değil saatlerle de ölçüldüğünü hepimiz biliriz. Bir yerin uzaklığını tanımlarken otomobil ile, otobüs ile, ya da yaya olarak şu kadar saat tutuyor gibi ifadeler bize o yörenin ulaşımı ile ilgili bir fikir verir. Geriye dönük olarak yaklaşık otuz beş yıllık bir süreci değerlendirdiğimizde yolların ve güzergahların gelişimine paralel olarak Tokat/ Reşadiye’ye otobüs ile ulaşımın 16-17 saatten 12 saate kadar düştüğünü söyleyebilirim. Ancak yurt içinde ilk kez yaptığım uçak yolculuğu ile bu uzaklığın bir buçuk saate indiğini görünce teknoloji ile buluşmanın yolları çok daha kısalttığına bir kez daha tanık oldum.
Bora jet’in pervaneli uçağından indiğim Tokat hava alanı şehre yaklaşık 15 km. kadar uzaklıkta bulunuyor. Tokat’tan Reşadiye’ye gidişimi biraz erteleyip İl merkezinde okul müdürlüğü görevini yapmakta olan bacanağım Mustafa Eraslan’ın konukseverliğine kendimi teslim ederek biraz detaylı olarak Tokat’ı tanıma fırsatı yakalamış oldum.