BİRAZ DA KİTAP / MELEK TERÖRİST FAHİŞE

“Melek Terörist Fahişe” Osman Balcıgil’den okuduğum üçüncü kitap. Daha önce de belirttiğim gibi Balcıgil romanlarını gerçek kişiler ve olaylar üzerine kurguluyor. Bu kitabında da bu kural geçerli. Kitap vakti zamanında genelev patroniçesi olarak tanınan Matilt Manukyan’ın dünyası etrafında şekillenmiş. Manukyan’ın kamuoyunda çok geniş yer almasının sebeplerinden biri de onca seçkin sanayici, tüccar ve iş adamlarını sollayarak altı yıl süre ile Türkiye vergi rekortmeni olması idi. Birçok vergi dairesinin girişinde yazılmış “Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır” levhaları boşuna yazılmamış demek ki.

Bu konuları zaman zaman arkadaş grupları arasında konuştuğumuz tartıştığımız olmuştur. Bu gruplarımızda zaman zaman dini bütün, hatta din görevlisi arkadaşlarımız ve dostlarımız olurdu. Söz döner dolaşır içkiden alınan yüksek vergiler, Manukyan’ın ödediği devasa vergi, bunların aktarıldığı bütçe ve buradan yapılan harcamalar, alınan maaşlar, yapılan hayır işleri derken helal mi, haram mı ikilemi cevap arayan bir soru olarak karşımıza çıkıverirdi. “Canım bütçenin hepsi bunlardan oluşmuyor ki biz ücretlerimizi helal kısmından alıyoruz” gibi durumu kurtarma gayretleri karşısında bir arkadaş da “Hocam bir damacana temiz içme suyunun içine bir bardak pislik döksek ve akabinde içmeye kalksak bunun temiz tarafından içilmesi mümkün mü?” diyerek işi daha da karıştırırdı.

Devamı için tıklayın “BİRAZ DA KİTAP / MELEK TERÖRİST FAHİŞE”

ÜÇ BİLİNMEYENLİ DENKLEM – Z

Denklemin üçüncü bilinmeyeni (Z) olarak Sayın Devlet Bahçeli’yi uygun gördüm. MHP lideri ilk bilinmezlik kıvılcımını zihnimde 2002 seçimleri öncesi kendisinin de içinde bulunduğu hükümetteyken erken seçim fitilini ateşlemesi ile çaktırdı. Bu karar bugünlerin hazırlayıcısı olması bakımından önemli bir köşe taşı oldu. Ondan sonraki yıllarda bir de Kılıçdaroğlu’nun balıklama atladığı ve sonucu tam bir fiyasko olan “Ekmek için Ekmelettin” projesinde adından söz ettirdi. O dönemlerdeki hırslı, mücadeleci, kavgacı muhalefetini de teslim etmek gerekir. Şu anda canciğer kuzu sarması olduğu Sayın Cumhurbaşkanımıza neler söylediğini, ip atma animasyonlarını hepimiz hatırlarız. 7 Haziran 2015 Genel seçimlerinde 80 milletvekili çıkararak önemli bir başarıya imza attı. Seçim sonrası yapılan koalisyon çağrılarına “İlla muhalefet olacağım” anlaşılmazlığı ile itibar etmedi. Aynı yıl 1 Kasım’da yenilenen seçimlerde milletvekili sayısı 40 a düştü ve kendisi için de tehlike çanları çalmaya başladı. Partisinde olağanüstü kongre yapması için yeteri kadar delege çağrı yaptı. Olağanüstü kongre toplanması halinde genel başkanlık çoktan uçup gitmişti. Adını daha önce duymadığımız Gemerek ve Tosya Sulh Hukuk Mahkemelerince başlatılan kanuni süreç adeta genel başkanlığı Devlet Bahçeli’ye yeniden bahşetti diyebiliriz. Bütün bu durumlar vicdanlarda tıpkı 367 olayında olduğu gibi zorlamalı bir hukuk işleyişi olarak değerlendirildi.

Devamı için tıklayın “ÜÇ BİLİNMEYENLİ DENKLEM – Z”