İNCE İNCE MUHARREM İNCE (2)

Ve beklenen oldu. Bundan altı ay kadar önce “Bin Günde Memleket Hareketi”ni başlatan Muharrem İnce kameraların karşısına çıkarak istifasını açıkladı. Medya, özellikle de iktidar kanadını destekleyen medya buna çok ilgi gösterdi.

Geride bıraktığı partisinin birçok konuda eleştirilecek yönü olduğuna ben de katılıyorum. Kendisinin Cumhurbaşkanı adaylığı da dahil olmak üzere seçim sonuçlarındaki başarısızlığın doğru dürüst bir özeleştirisinin yapılmaması, ardından Muharrem İnce’nin daha önce söylediklerinin tam tersi bir tutumla saman altından su yürütme çabaları zincirleme olarak bu günlere getiren hatalar zinciri oldu. Parti yönetiminin bu oluşumu Saray Projesi diye adlandırma kolaycılığı da başka bir tartışma konusu.

Devamı için tıklayın “İNCE İNCE MUHARREM İNCE (2)”

İNCE İNCE MUHARREM İNCE

Günlerdir üzerinde konuşulan Muharrem İnce 14 Ağustosta bir otelde yaptığı basın açıklaması ile “Bin günde memleket hareketi” adını verdiği yürüyüşün startını verdi. Bize de bu durumda sadece hayırlı olsun demek düşer. Ama yine de sade bir vatandaş ve seçmen olarak bu fotoğrafı nasıl gördüğümü açıklamak isterim.

Muharrem İnce’yi partisinin grup başkan vekili olduğu günlerde tanıdım. Eğitimci bir geçmişi olduğu için ayrıca sempati de duydum. Daha sonra partisinin bir kongresinde genel başkan adayı olması kendisini daha bir yüceltti gözümde ve giderek yıldızının daha da parlayacağı konusunda umutlandım. 2018 yılında hepimizin bildiği gibi Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaşadık. Hepimiz merakla bütün ülke insanını kucaklayacak bir aday beklentisi içine girdik. Cumhur ittifakının adayı zaten belliydi. Bir ara Abdullah Gül’ün adı geçtiyse de ben pek ciddiye almadım. Zaten Meral Akşener’in adaylığını açıklaması ile bu plan gündeme gelmeden geçerliliğini yitirmiş oldu. CHP içinde de Yılmaz Büyükerşen, Abdüllatif Şener, İlhan Kesici isimleri öne çıkıyordu. Bunların hepsi bana göre bu makama uygun insanlardı. Muharrem İnce’nin de bu işe çok istekli olduğu biliniyorsa da olacağına ben pek ihtimal vermemiştim. Fakat günü geldiğinde Genel başkan Kılıçdaroğlu “Gel bakalım Muharrem. Cumhurbaşkanı adayımız sensin” deyince benim için de sürpriz oldu. Bana biraz dayatmalı ve zorlamalı bir yöntem izlendi gibime geldi. Aday olmayacağını önceden açıklayan Kılıçdaroğlu’na “ya sen aday ol, sen olmaz da başkası aday gösterilirse ben de aday olurum” biçiminde bir çıkışın bu belirlemede etkisi olduğunu düşünüyorum. “Kol kırılır yen içinde kalır.” ya da parti içinde gereksiz bir kargaşa ve bölünmüşlük görüntüsü yaratmayalım bir de bununla uğraşmayalım düşüncesi ile aday gösterildiğini tahmin ediyorum. Bu durumda benim nezdimde Muharrem İnce’nin ilk yaldızının dökülmeye başladığı an olarak değerlendiriyorum.

Devamı için tıklayın “İNCE İNCE MUHARREM İNCE”