Blogumun bu bölümünü uzun zamandır ihmal ettiğimin farkındayım. Okumayı hepten bırakmış değilim. Bu ara eskisine göre daha az kitap okudum. Bazı kitaplara başladım bitiremedim, bazılarını blogumda yazmaya değer bulmadım. Geçtiğimiz günlerde David Fideler’in yazdığı “SENECA İLE KAHVALTI” kitabını okudum ve bunu sizlerle paylaşmak istedim. Daha önce Seneca ile ilgili bölük pörçük olan bilgilerim daha netleşti ve sağlam bir zemine oturdu.
Seneca MÖ 4 – MS 65 yıllarında yaşamış ve yaşadığı dönemin en mahir, yazar ve düşünürlerinden biridir. Kendisi doğmadan yaklaşık üç yüz yıl önceye dayanan stoacı felsefenin de en önemli figürlerindendir. Stoacılık bir din ve inanç sistemi olmayıp içinde tartışmaları da barındıran felsefe sistemi olarak bilinir. Seneca, Stoacı felsefenin edilgin bir unsuru olmaktan öte onu geliştiren, zenginleştiren ve gerektiğinde de eleştirmekten geri kalmayan bir yapıya sahiptir.
Eski Romalı Stoacıların temel öğretileri;
- Mutluluğu bulmak için doğa ile uyum içinde yaşa.
- Erdem veya kişinin içsel karakterinin mükemmelliği tek gerçek iyiliktir.
- Bazı şeyler bize bağlı ve tamamen bizim kontrolümüz altındayken, diğerleri değildir.
- Dış dünyada başımıza gelenleri kontrol edemesek de içsel yargılarımızı ve hayattaki olaylara nasıl tepki verdiğimizi kontrol edebiliriz.
- Olumsuz bir şey olduğunda veya sıkıntılı bir şeyle karşılaştığımızda buna şaşırmamalı, bunu daha iyi bir durum yaratmak için bir fırsat olarak görmeliyiz.
- Erdem veya mükemmel bir karaktere sahip olmak, kendi içinde bir ödüldür. Ama aynı zamanda mutluluk ile sonuçlanır. Bu bir zihinsel huzur ve içsel neşe halidir.
- Gerçek felsefe ilerlemeyi kapsar.
- Bireyler olarak topluma katkıda bulunmamız çok önemlidir.
cümleleri ile özetlenebilir.
Kitabı okuduğumuzda Seneca’nın son derece dalgalı ve karmaşık bir hayatının olduğunu anlıyoruz. Entelektüellik, servet, statü, itibar bakımından en alttan başlayarak zirvelere tırmanan bir ömür Neron’un Seneca’yı öldürtmesi ile son buluyor. Kitap Seneca’nın hayatından çok fikirlerini konu alıyor.
Seneca görüşlerini ve öğretisini kitaplarda ve çok sevdiği arkadaşı Lucilius’a yazdığı mektuplarda açıklıyor. Kitabın yazarı da on dört bölümlük kitabında Seneca’nın bu görüşlerinden hareketle, akıcı bir dille ve adeta bir kahvaltı hazzı içinde açıklıyor, yorumluyor ve günümüz dünyası ile de ilişkilendirmeye çalışıyor. Bu yönü ile okuyucu da kendini bu kahvaltı sohbetinin içinde buluyor.

Seneca’yı okuyup anlamaya başladığımızda şaşırtıcı biçimde fark ediyoruz ki satırlar iki bin yıl önce yazılmasına rağmen günümüz dünyasını da tarif ediyor ve birçok şeye ışık tutuyor. Başta teknoloji olmak üzere günümüz dünyası çok gelişmiş olmasına rağmen psikolojik ve felsefi anlamda Seneca’nın zamanının insanları ile aynıyız. İnsan davranışı ve düşünce yapısı ile ilgili geliştirilen birçok kuramın izlerini Stoacılık ve Seneca’nın fikirlerinde görmek mümkün. Bu itibarla da evrende hiçbir şey ilk veya son kez söylenmiş olmuyor.
Yazar David Fideler kitabının her bir bölümünde arkadaşlık, dostluk, zamanı değerlendirme ve yaşama, endişe, kaygı ve öfke sorunun üstesinden gelme, kişinin kendine yabancılaşması, gereksiz şikayet ve yakınmalar, talih, yoksulluk ve zenginlik sorunları, toplumsal problemler, özgür olabilme ve topluma katkıda bulunabilme, ölüm düşüncesi, kederin anlamı ve yaşanması, sevgi ve minnettarlık, huzur ve kalıcı neşe konularında Seneca’nın eserlerinden ya da arkadaşına yazdığı mektuptan yola çıkarak kahvaltıyı tatlandırıyor ve sohbeti koyulaştırıyor.
Beğendiğim ve okunmasını salık verebileceğim bu kitapta daha önce olduğu gibi Seneca’nın ilginç bulduğum cümlelerini aşağıda bulacaksınız.
- Paylaşacağınız arkadaşlarınız yoksa, iyi olan hiçbir şeye sahip olmak hoş değildir.
- En iyiye eşit olmamı değil, en kötüden daha iyi olmamı iste. Her gün kusurlarımın sayısını azaltıp hatalarımı düzeltsem bu bana yeter.
- Hayal gücünde gerçeklikte olduğundan daha sık ıstırap çekeriz. Her insan hayal ettiği kadar sefildir.
- Tek başına şimdiki zaman kimseyi mutlu edemez. İnsanların neden gelecek konusunda açgözlü olduklarını bilmek ister misiniz? Çünkü hiç kimse henüz kendini bulamadı.
- Denizin karşısına hızla geçenler havalarını değiştirir ama zihinlerini değiştiremezler. Konumu değil, zihni değiştirmelisiniz. Hatalarınız nereye giderseniz gidin sizinle beraber seyahat edecektir.
- Zorlukların ortadan kalkmasını değil, zorluklara dayanmanızı sağlayan erdemi arzulayın.
- Eğer kendi sıkıntınızı eklemezseniz, hiçbir şeyin canınızı sıkması gerekmez.
- Fakir insan, çok az şeye sahip olan değil, her zaman daha fazlasını isteyen kişidir.
- Tüm insanlar hayat boyu kardeşlik için doğar ve toplum ancak parçalarının ortak olarak korunması ve sevilmesi ile sağlıklı kalabilir.
- Herkes karakterini kendisi için edinir, ancak görevlerini tesadüfler yönlendirir.
- Ne kadar yaşayacağım bana bağlı değil, ama nasıl yaşayacağım benim kontrolümde.
- Yaşamın iyiliği, uzunluğunda değil, onu nasıl kullandığıma bağlıdır.
- Özgürlük aradığımız ödüldür. Hiçbir şeyin kölesi olmamak anlamına gelir.