İSVİÇRE GÜNLERİ / VE YİNE FRANSADAYIZ (Yvoire)

Daha önce İsviçreni komşusu Fransa’nın Annecy şehrine yaptığımız hafta sonu gezisini önceki yazılarımda anlatmıştım.Hafta içinde de eşimle birlikte bu defa bir tekne gezintisi ile Fransanın Yvoire adlı yerleşim yerine gittik. Yazılarımızda sıkça bahsettiğim Leman Gölü’nün bir bölümü de Fransa topraklarının sahilini oluşturuyor. Nyon’dan belli saatlerde Fransa’nın Yvoire ve Chens yerleşimlerine -vapur diyemeyeceğim- tekne seferleri yapılıyor.

Biz gidiş ve dönüş saati de bize uygun olduğu için Yvoire’ye gitmeyi tercih ettik. Sabah 11.00 de bindiğimiz muhtemelen en fazla 50-60 kişilik teknede 8-10 yolcu ancak vardı. 20 dakikalık bir yolculuktan sonra Fransa topraklarındaydık. İnsan ve araç yoğunluğu benzemese de bu yolculuklar bizdeki Üsküdar-Beşiktaş ya da Gelibolu Lapseki seferlerini hatırlattı bana. Yvoire’den çok büyük olmayan bir Fransız köyü olarak bahsediliyor.Eskiye ait olan yapılar aslına uygun olarak restore edilerek özellikle gelen ziyaretçilere hizmet edecek mekanlar haline getirilmiş.Otel,restoran, kafe,hediyelik eşya dükkanları bu yapılarda hizmet veriyor. Birkaç saatimizi geçirdiğimiz bu coğrafyanın da son derece bakımlı ve çiçeklendirilmiş görüntüsü ile görülmeye değer bir yer olduğunu söyleyebilirim.

İSVİÇRE GÜNLERİ / UEFA BİNASINI ZİYARET

Daha önceki bölümlerde İsviçrenin birçok uluslararası kuruluşa ev sahipliği yaptığını hatırlatmıştım. Bunlardan biri de hepimizin bildiği gibi kısaca UEFA olarak bildiğimiz “Avrupa Futbol Federasyonları Birliği”. Bu kuruluşun binasının Nyon’da olduğunu öğrenince ve ayrıca da büyük oğlumuzun bu konudaki yönlendirmesinden de hareketle burasını da ziyaret programımıza ekledik.


Leman gölü kıyısında yürürken üzerinde “UEFA” yazılı yönlendirme levhasını da görünce istenilen yeri bulmak çok da zor olmadı. Biz aslında yoğun bir insan trafiğinin yaşanacağı bir mekan düşünüyorduk. Ama neredeyse “İn cin top atıyor” diyebiliriz. Kapısında devasa bir “UEFA”yazısını da göremedik. Bahçesinde gezerken ya da binanın içinde dolaşırken hiç kimse de sorgu sual etmedi. Bir kaç çalışan görevli kendi rutin işlerini yürütüyor, sorarsak da sorularımızı yanıtlıyordu. Duvarlardaki asılı “TFF “ arması, yönetim kurulu içindeki Şenez Erzik’in resmi, özellikle de Galatasarayımızın kupa kazanan kulüpler arasında adının geçmesi bizi hayli heyecanlandırdığını söyleyebilirim.