“Havadan sudan” tabiri daha çok önemsiz, önceliği olmayan, konuşmaya değmez, ciddiye alınmayan, hayati bir önem taşımayan durumlar için kullanılır. Hava ve su gibi hayati iki maddenin bu amaçla yan yana getirilmesi beni hayrete düşürmüştür. Ayrıca son derece göreceli anlatım olarak görmüşümdür bu deyişi. Yıllar önce bir yerlerden okuduğum fıkra ya da anekdotla belki daha iyi anlatabilirim meramımı.
Avrupa ülkelerinin birinde trenin kompartımanında çeşitli kesimlerden insanlar yolculuk yapmaktadır. Yolculardan genç yaştaki bir kız ve oğlan bizlerin diz dize, yanak yanağa tabirimizin de ötesinde bir samimiyet içindedir. Diğer yolculardan bir kısmı birbiriyle sohbetine devam etmekte, bazısı gazetesini okumakta, bazısı da pencereden dışarıdaki manzarayı seyretmektedir. Bir müddet sonra bu gençler ileri derece samimiyetin getirdiği yorgunluk ve rahatlığı yaşadıktan sonra arkalarına yaslanır ve ağızlarına birer sigara alıp tam yakacak iken son derece kendi halinde ve sakin olan diğer yolcular birer aslana dönüşür ve “Buna asla izin vermeyiz. Bu kadar insanın sağlığını nasıl tehlikeye atarsınız? Hem burada sigara içmenin yasak olduğunu bilmiyor musunuz?” şeklindeki söylemleri ile adeta salvo atışlarını başlatırlar. Gençler de bu tepkiyi görünce bu son zevklerini ertelemek zorunda kalırlar. Olaylara ve durumlara gösterilen tepkiselliğin göreceli olduğunu bu örnekten daha iyisi anlatamaz herhalde.
Devamı için tıklayın “HAVADAN SUDAN / 1”